Seyir Defteri

Aşil Kalkanı mı Aşil Tendonu mu?

11-08-2025

Türkiye’ye karşı olan rekabeti her anlamda birleştirici bir etken olarak görmek Yunan siyasetinde süregelen bir tutum olmuştur. Tarihi olaylar, doyumsuzluklar ve kompleksleri nedeniyle bitmek bilmeyen şikayetleri mevcut. Bunları içeride ve dışarıda sürekli gündemde tutuyorlar. Rekabetin nefrete dönüştüğü anlarda itiraz ve şikayetlerinin her daim onanma ihtiyacını hissediyorlar. Bu nedenle ülkemize karşı silahlanma arzuları da her defasında daha şiddetli bir hal alıyor. Bazı Batılı ülkeler de bu durumu bir ranta dönüştürdüler. Yunanistan; bu ülkeler için önemli bir silah pazarı haline geldi.

Kimi zaman bu nefret ranta da dönüşebiliyor. Bazı Yunanlı siyasetçilerin, üst düzey asker ve sivil bürokratların geçmişte bu nefreti kendi yolsuzlukları için kullandıkları da ortaya çıkmıştı. Yunan ordusunun ihtiyacı olup olmadığına bakılmaksızın birçok savunma programı ihalesine fesat karıştırıldığı anlaşılmıştı. Sonuç itibariyle yeni silahlanma hamlelerini farklı siyasi fikirlere ayrılmış Yunan halkına anlatmanın elbette zorlukları olacaktır. Çok sık görülen sokak protestoları ve/veya sol muhalafetin eleştirileri dikkate alındığında Yunan halkının tepkileri öngörülemez olabiliyor.   

Bu nedenle olsa gerek Yunanlı siyasetçilerin geçmişten bu yana ortaya koydukları tutum; şimdilerde değişik bir ambalajla sunuluyor. ‘‘Aşil Kalkanı’’… 25 Milyar Euro bütçeli çok katmanlı bir hava savunma desteği sağlayan dev bir savunma projesi. Yüzde 25 oranında da Yunan savunma sanayinin kurumsal katılımı öngörülüyor. Tabi bunu bizim de dikkatli takip etmemiz lazım.

Büyük bütçeli bu projeyi Yunan kamuoyuna kabul ettirebilmek için bu defa sadece Türkiye karşıtı argümanlar tek başına yeterli bir sebep olmayacaktır. Şeffaf olarak yönetilmesi her açıdan zor bir proje. Farklı zorlayıcı sebeplere ve tanımlara ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum.

ABD ve AB savunma harcamaları baskısı, Türkiye’nin savunma projeleri ve bölgedeki etkinliğinin artması, Rusya-Ukrayna savaşı ve bazı alanlarda İsrail’in Yunanistan’a askeri teknoloji transferlerini başlatması gibi hususlar toplumu belirli bir noktaya kadar ikna edebilir. Ancak nereye kadar içselleştirebilecek ve bunun için ne yapılması lazım? Son birkaç aylık gelişmelere bakıldığında; daha bütünsel ve kapsayıcı olarak düşündükleri Antik Yunan’a ait bir tanıma sarıldıkları görülüyor.

Bu nedenle olsa gerek haziran ayında Deniz Haftası nedeniyle Pire limanında bulunan Yunan Dışişleri Bakanı Dendias ‘‘Aşil Kalkanı’’ isimli projenin donanma açısından önemini açıkladı. Ancak projenin kendisinden ziyade daha çok projenin ismine atıf yaptığı görüldü. Projeye sözde felsefi bir derinlik katmak istemesi oldukça ilginçti.

Yerel kaynaklara yansıyan haberlerde; Dendias bu projenin sadece bir kapasite yükseltmesi olmadığını aynı zamanda caydırıcı bir ulusal stratejiye dayalı doktrin değişikliği olduğunu belirtiyor. Yunan halkının denizle olan zamansız ilişkisini ortaya koyduklarını ifade ediyor. Aşil Kalkanının modern silah sistemlerini mekânsal savunmanın dar sınırlarından kurtararak, yeni yetenekleriyle stratejik caydırıcı silahlara dönüştüreceğini iddia ediyor.

Bu sözlerin üzerinde biraz durmak lazım.

Bu sözler ilk bakışta Mavi Vatan doktrinimize yönelik geliştirdikleri mitolojik tanımlı karşı bir doktrin gibi duruyor. Burada kilit ifade; Yunan halkının denizle olan zamansız ilişkisi. Beklenmedik bir zamanda halkın karşısına çıkan bir durumdan bahsedilmiyor. Zamana bağlı olmayan bir ilişki biçimi anlatılıyor. Ezelden bu yana gelen bugün ve gelecekte de süreklilik arz edecek bir ilişki açıklanmaya çalışılıyor.

Zekice kurgulanmış bir felsefe üzerinden Ege’de ve ilişkili olmadıkları Doğu Akdeniz’deki sözde deniz yetki alanları ile ilgili yersiz iddialarını halkın kültürel kodlarına işlemeye çalışıyorlar. Buna karşılık caydırıcı bir strateji gereksinimi ortaya konuluyor. Sonuçta bu stratejiye dayalı yeni bir doktrini, gerçekte 25 milyar Euro’yu, halkçı bir zemine oturtarak toplumsal bir bağ kurmaya çalışılıyor.

Çok uluslu platform ve silah sistemlerine harcanması planlanan bu paranın akıbeti; meblağının büyüklüğü nedeniyle, daha şimdiden yeni kredileri ve borç yükleri ile olası fesat ve rüşvet çarkına takılma olasılığını taşıyor.

‘‘Denizle olan zamansız ilişki’’ diyerek ebedi anlamda kurguladıkları bu felsefi tanım; Ahmet Hamdi Tanpınar’ın edebi manada yazdığı ‘‘Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpâre, geniş bir ânın, Parçalanmaz akışında’’ dizelerini akıllara getiriyor. Ancak Tanpınar’ın aksine 25 Milyar Euro; yekpare geniş bir anda bu doktrini parçalama potansiyeli taşıyor.

Netice itibarıyla, Dendias’ın düşündüğü bu sözde doktrinin geleceği; Tanpınar’ın ikinci dörtlüğündeki gibi ‘‘rüzgârda uçan tüyden bile hafif bu ruh hali ve rüya atmosferi’’ içinde bir görüntü arz ediyor. Bu da yabancı savunma ve silah tüccarların iştahını kabartıyor.

Sonuç olarak, varoluşsal bir farkındalık yaratayım derken Aşil Kalkanı; mekânsal bir savunmanın dar sınırları dışına bile çıkamadan Aşil Tendon yırtılmasına sebep olabilir.

Fakat ne olursa olsun gelişmeleri her zamankinden daha titiz izlemek zorundayız. Suriye’deki dengeler her an değişkenlik gösteriyor. İstikrarın sağlanması çok zor. İsrail ile artık karşı karşıyayız. İsrail’in Yunanistan ve GKRY’ye karşı yanaşma manevraları sıklaşmaya başladı. Yunanistan ile aramızda bizi oyalayacak epey bir mesele çıkarabilirler.

Diğer yandan, tehdit sağlı sollu. Bir yandan ABD-İsrail ekseninde görüntü veren Yunanistan-GKRY ve diğer yandan aynı eksende yer alan bölücü PKK terör örgütü. Bu nedenle üniter yapımıza ilişkin sonu belli olmayan proje ve tartışmalardan uzak durmak zorundayız. Biri maliyeti çok yüksek bir savunma projesinde toplumsal mutabakatın sağlanmasına yardımcı olmak maksadıyla; kendisine atfettiği mitolojik değerlerini öne sürüyor. Biz ise riskli ve bedeli çok ağır olabilecek üniter yapımızı ve değerlerimizi zorlayan siyasi bir projeyi gündeme getiriyoruz. Buna çok dikkat etmemiz lazım.

Yunan’ın aşil tendonu kopar kopmasına ancak bu biraz da bizim milli birlik ve beraberliğimizin devamına bağlı.

Kaynaklar:

‘‘Yunanistan'da rüşvet soruşturması orduya uzandı’’, Milliyet Gazetesi, 02 Ocak 2014, https://www.milliyet.com.tr/dunya/yunanistanda-rusvet-sorusturmasi-orduya-uzandi-1816495  (Son Erişim Tarihi: 07 Temmuz 2025)

‘‘Yunanistan'ın eski savunma bakanı Papantoniou'ya rüşvet ve para aklama suçlaması’’, Gazete Duvar, 11 Eylül 2024, https://www.gazeteduvar.com.tr/yunanistanin-eski-savunma-bakani-papantoniouya-rusvet-ve-para-aklama-suclamasi-haber-1719549  (Son Erişim Tarihi: 08 Temmuz 2025)

Berber, Başak, ‘‘İsrail’den Yunan’a sualtı gücü: BlueWhale’’, Savunma Sanayi ST, 08 Mayıs 2025, https://www.savunmasanayist.com/israilden-yunana-sualti-gucu-bluewhale/  (Son Erişim Tarihi: 08 Temmuz 2025)

Karaoğlu, Orhan, Doç.Dr., ‘‘Yunanistan'ın artan silahlanma çabası: Neden şimdi?’’, Anadolu Ajansı AA, 10 Ocak 2025, https://www.aa.com.tr/tr/analiz/yunanistanin-artan-silahlanma-cabasi-neden-simdi/3446497  (Son Erişim Tarihi: 08 Temmuz 2025)

Tahsin, İlhan, ‘‘Yunan Donanması’nda Doktrin Değişikliği’’, Birlik Gazetesi, 01 Temmuz 2025, https://birlikgazetesi.org/yunan-donanmasinda-doktrin-degisikligi/  (Son Erişim Tarihi: 08 Temmuz 2025)


Bu makale https://www.ngazete.com/asil-kalkani-mi-tendonu-mu-4492yy.htm adresinde yayınlanmıştır.