Seyir Defteri

İngilizlerin Sessiz Kuryesi

29-09-2025

Geçtiğimiz hafta İngiliz İstihbarat Servisi Başkanının İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğunda ajan devşirme modeli üzerinde konuşmalar yaptığı görüldü. Açık kaynaklara baktığımızda, ‘‘Ulusal Güvenlik Üzerine Bir Konuşma’’ başlığıyla yapılan davette; farklı kesimden medya mensuplarına, ‘‘Sessiz Kurye’’ isimli bir web portalı ile muhbir devşirmek amaçlı bir sistemden bahsedildiği belirtiliyor. Ana hedef kitlenin öncelikle Rus vatandaşları olduğu açıklanmakla birlikte dünya geneline de hitap ettikleri ifade ediliyor.

Kendilerine müzahir olabilecek kişilerden haber toplanması metodunun yeni bir dijital proje kapsamında İngiliz istihbaratı tarafından İstanbul’da alışılmışın dışında bir şekilde açıklanması elbette manidar. Ancak bu durumu manidar kılan hususların neler olabileceğine de bir bakmak lazım.

Önce işin tekniğine bir bakalım.

‘‘Sessiz Kurye’’ portalı gibi dijital bir platform ile muhbir kazanımı; klasik saha ajanlığının modern bir versiyonu gibi düşünülebilir. Düşük riskli bir yöntem ile birçok kişiyi bilgi kaynağı haline getirmek hedeflenmiş görünüyor.

Bahse konu dijital platformla bir bataklık yaratıp mümkün olduğu kadar fazla sayıda sivrisineğin toplanmasını sağlayacaklar ve/veya seçilmiş sivrisinekleri riski az olarak düşündükleri bu dijital iletişim sistemi ile yönlendirecekler.  Ancak yüz yüze gelmeden ‘‘online’’ yani uzaktan bir metotla bu iş düşünüldüğü kadar kolay olmayabilir.

Her ne olursa olsun demek ki istihbaratın haber toplama safhasında kullanacakları usullerden birini kamuoyuna açık ancak kriptolu bir insan istihbaratı (HUMINT-Human Intelligence) modellemesi ile tasarlıyorlar. Ancak bu tek başına yeterli olur mu? Elbette olmaz. Hedef kişilerin eğitimi, gizliliği, güvenliği, denetimi ve değerlendirilmesi için de ayrı bir tasarım gerekecektir. Dezenformasyon riskini de dikkate almak gerekir. Diğer yandan, insan istihbaratı; farklı istihbarat kaynakları ve usulleriyle desteklenmediği sürece her zaman doğru bir sonuç vermeyebilir. Bu nedenle farklı teyit kanallarına da ihtiyaç duyacaklardır.

Konsolosluktaki açıklamalar dikkate alındığında; istihbari manada, esasen maksatları tam olarak anlaşılmıyor. Rusya’ya karşı yeni ve genel bir istihbarat üretim modellemesi dahilinde farklı bir kaynak ve haber toplama usulünü mü denemek istiyorlar? Ya da mevcut istihbarat sistemindeki insan istihbaratı ağını mı güçlendirmeyi hedefliyorlar? Anlamak şimdilik zor. Bunun için oyun planlarını bilmek gerekiyor. Çünkü genel bir kaidedir; plansız istihbarat olmaz.

Bunlar tabi ki kendi problemleri…

Meselenin teknik boyutunu burada bırakıp konunun diğer bir tarafını sorgulayalım.

Her ne kadar an itibarıyla müttefik olsak bile yaklaşık 1 asır önce Lawrence ve Binbaşı Noel’i karşımıza çıkaran bir ülkeden İstanbul’da yeni casus adaylarını nasıl seçeceğini dinlemek tuhaf bir durum. Hedef kitle önceliğini Rus vatandaşlarına verseler bile bunun bir garantisi var mı? Tabi ki yok. Zaten hemen arkasından hedef kitle tanımı dünya geneli olarak genişletiliyor.  

O takdirde açıklama için Londra veya başka bir yabancı merkez yerine neden İstanbul seçildi?

İngiliz istihbarat şefi bu sorunun cevabını ‘‘…Türkiye’nin jeopolitik önemi…’’ ve ‘‘…Türkiye’nin uluslararası sistem açısından kritik öneme sahip olması…’’ gibi nedenlerle açıklıyor. Ancak bu cevapların Sessiz Kuryenin İstanbul lansmanına gerekçe olabilecek bir yanının bulunmadığı açıkça görülüyor. Bir hayli klişe ve zorlama cevaplar... Açıklamalar diplomatik bile olsa gerekçeler tutarlı gibi görünmüyor.

İstihbarat şefi konuşmasının başında yeni politikalarını “gizli kalabilmek için daha açık olunması” şeklinde ortaya koyuyor. Ancak niyeti açık gerekçesi kapalı bir durum yaratıyor. İngiliz nezaketi ile hem gizli kalayım hem daha açık olayım derken olası provakatif sonuçları da hesap etmek gerekiyor.

Türkiye’nin çatışma alanlarına olan bölgesel yakınlığı ve bu bölgelerden aldığı göçü kullanmak istiyor olabilirler. Bu kapsamda bunun için kullanacakları bir istihbari metodun açıktan tanıtımı; diplomatik bir alanın suistimal edilmesi gibi görünüyor. Bunu bilmeleri gerekirdi. Bu açıklamanın Türk resmi makamlarının bilgisi dahilinde yapılıp yapılmadığını da henüz bilmiyoruz.

Daha ılımlı düşünenler olabilir. Hatta bunu kamuya açık bir istihbarat diplomasisi olarak da değerlendirebilirsiniz. Ama bu böyle bir şey değil. Sadece ülke/ülkeler ya da bölgesel bazda stratejik bir istihbarat analizi ve değerlendirme yapsalardı bu kabul edilebilir bir durum olarak görülebilirdi.

Netice olarak; yapılan bir lansman dahi olsa Türkiye’yi istihbarat çekişmelerinin bir merkezi haline getirmeye çalışmanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Bu tip girişimler; Ukrayna ile savaş halindeki Rusya’nın güvenlik kaygılarını daha da artıracağı gibi Türkiye’nin ilişkilerine de zarar verebilecek bir mahiyet arz etmektedir.

Gerçek dünya Bond filmlerindeki gibi değildir. Bölgesinde uluslararası denge politikasını iyi kötü yürütmeye çalışan ve 15 Temmuz öncesi ve sonrasında ‘‘Bylock’’ ve benzer haberleşme ağlarının şifresini kırmış bir ülkede ‘‘Sessiz Kurye’’ tanıtımının yapılması kendileri açısından yanlış bir tercih olmuştur.

Kaynaklar:

‘‘Speech by Sir Richard Moore, Chief of SIS, 19 September 2025’’, GOV.UK, 19 Eylül 2025, https://www.gov.uk/government/speeches/speech-by-sir-richard-moore-chief-of-sis-19-september-2025  (Son Erişim Tarihi: 28 Eylül 2025) 

Ergin, Sedat, ‘‘Gizli Servis Başkanı’nın LGBT, Rusya ve ajan devşirme mesajlarıyla dolu İstanbul vedası’’, Oksijen, 21 Eylül 2025,    (Son Erişim Tarihi: 22 Eylül 2025)

‘‘İngiliz istihbarat şefi veda konuşmasını neden İstanbul'da yaptı?’’, BBC Türkçe, 19 Eylül 2025, https://www.bbc.com/turkce/articles/c9wdy1jk9x9o  (Son Erişim Tarihi: 27 Eylül 2025)

‘‘Türkiye’de yaşayan Rus sayısı 2023’ten 2025’e yarı yarıya azaldı’’, Ekonomim, 13 Ağustos 2025, https://www.ekonomim.com/gundem/turkiyede-yasayan-rus-sayisi-2023ten-2025e-yari-yariya-azaldi-haberi-836679  (Son Erişim Tarihi: 28 Eylül 2025)


Bu makale adresinde yayınlanmıştır.